On altıncı sayıdan merhaba!
Düğün ve seyahat dönemi başladığı için epey zorlandım ama işte yine karşınızdayım.
Sevgiler, huzurlu haftalar,
Huzursuz Beyin
Emre ÖZARSLAN
NORMAL İNSANLAR: Normal İnsanlar: Yaşadığınız önemli bir kayıp
Beraber Kitap Yazalım projesi sürecinin bu altıncı bölümünde epey gururlu hissettim kendimi. Yazarlardan San, "Kaç kişinin yaşadığı somut ve özel bir kayıptan bahsedebilecek cesareti göstereceğini merak ediyorum. Ben maalesef onlardan biri olmayacağım." diye başlamış yazısına. Oysa birçok yazar, yazıya dökmesi hiç de kolay olmayan kayıplarından açıklıkla ve dürüstlükle bahsettiler. Toprağa gömdükleri babalarından bahsettiler; çok sevdikleri halde ölümünü tuhaf bir kayıtsızlıkla karşıladıkları anneannelerinden; kanser yüzünden kaybettikleri memelerinin izini bir savaş yarası gibi taşımaktan bahsettiler, giden kuzenlerinin ardında kalan çocuklarından bahsettiler, kaybedilen “kızlıklarından” sonra oluşan kadınlıklarından bahsettiler, Kaybettikleri benliklerinden, hırslarından, yaşam sevinçlerinden bahsettiler, maddi dünyanın ötesinde, sonsuz ölümden yani manevi yok oluşlardan bahsettiler. Benim için okuması, yorumlaması ve düzenlemesi zor, hüzünlü, ama bir o kadar da coşkulu bir süreç oldu. Üstelik ne yalan söyleyeyim, birçoğuna dokunmak, değiştirmek içimden gelmedi. Aferin çocuklar, böyle devam.
FIRINDAN YENİ ÇIKMIŞ PSİKOLOJİ MAKALELERİ
1. Toksik iş yerlerinde depresyon riski %300 fazla. Araştırma, çalışanların yoğun şekilde çalıştıkları halde hak ettikleri gibi ödüllendirilmeyen, mantık dışı taleplerde bulunan, onlara bağımsızlık vermeyen iş yerlerinde depresyon riskinin üç kat fazla olduğunu bulguluyor. Araştırmacılara göre bir iş biriminde zorbalığın sadece kurbanı değil, aynı zamanda faili ve bu davranışa tanık olan ekip üyelerini de olumsuz etkileyebileceğini söylüyor; sonuç olarak aynı birimde herkesin tükenmişlik yaşaması nadir sayılmıyor. Makalenin bulunduğu dergi: BMJ Open, Haziran, 2021
2. Sertleşme sorunu arttı. Pandeminin ilk aylarında satışı azalsa da, sonraki dönemlerde erektil disfonksiyon ilaçlarının satışının arttığı görülüyor. Özellikle, spontan cinsel aktiviteye yardımcı olmak için günlük olarak alınmak üzere tasarlanmış Tadafil’in satışları neredeyse iki katına çıktı. Makalenin bulunduğu dergi: Journal of General Internal Medicine, Haziran 2021
3. Üst üste uykusuzluk fiziksel ve zihinsel sorunlar yaratıyor.
Nispeten sağlıklı ve iyi eğitimli yaklaşık iki bin orta yaşlı yetişkini içeren araştırmada katılanların %42'si en az bir gece uykusuzluk yaşadı ve tipik rutinlerinden bir buçuk saat daha az uyudu. Katılımcılar, uyku kaybının bir sonucu olarak kızgın, gergin, yalnız, asabi ve hüsrana uğramış duyguların arttığını bildirdiler. Ayrıca üst solunum yolu sorunları, ağrılar, gastrointestinal sorunlar ve diğer sağlık sorunları gibi daha fazla fiziksel semptom yaşadılar. Bu olumsuz duygular ve semptomlar, ardışık uyku kaybı günleri boyunca sürekli olarak yükseldi ve altı saatten fazla bir gece uykusuna sahip olmadıkça başlangıç seviyelerine geri dönmedi. Makalenin bulunduğu dergi: Annals of Behavioral Medicine, Temmuz 2021
4. Güç arttıkça başkalarını suçlama da artıyor. California Üniversitesi’nin yaptığı yakın tarihli bir araştırmaya göre, zenginlik gibi nedenlerden ötürü güce ve ayrıcalıklara sahip bireyler, kusurlar konusunda başkalarını suçlamaya daha meyilli oluyorlar ve eşitsizlikle ilgili daha az sorun yaşıyorlar. Diğerlerinin yaşadıkları sorunların daha az farkındalar ve astlarını cezalandırma olasılıkları daha yüksek. Makalenin bulunduğu dergi: Social Psychological and Personality Science, Mayıs 2021
5. Gelecekteki meslekle ilgili hayal kurmak iyi, ancak bir yedek plan bulunmalı Gelecekteki işimizle ilgili hayal kurmamız motivasyonumuzu artırabilir. Ancak her zaman bir yedek planın olmasında fayda var. “Öğrencileri sanatkarlık gibi prestijli kariyerlere ulaşabilmeleri için cüretlendirmek elbette iyi, ancak öğrenciler büyüdükçe onlara istedikleri mesleğin gerçekleri hakkında bilgilendirme yapmak ve yedek planlar sunmak önemli. Not: Amerika’da gençlerin yarısı sanatla ilgili bir kariyer istiyor ancak gerçekte bu oran yüzde iki. Makalenin bulunduğu dergi: Journal of Career Assessment, Haziran 2021
HAFTANIN VİDEOSU: "Mutsuzluğu Sevdiren Filozof - Emil Cioran"
HAFTANIN KİTABI: "Alain de Botton - Statü Endişesi"
Alain de Botton'ın her kitabını seviyorum. Ancak "Statü Endişesi," milyonlarca seçenek arasında boğuştuğumuz ve sürekli bir şeyleri kaçırdığımıza ve mutluluktan giderek uzaklaştığımıza inandığımız modern dünyada, toplumdaki yerimiz hakkındaki saplantılarımıza karşı felsefi bir sığınak sağlıyor. Statüyü neden istediğimizi, neden önemsediğimizi, statü için neden acı çektiğimizi tarihsel bağlamda açıklayan Alain de Botton, her zamanki gibi Schopenhauer ve Marcus Aurelius gibi filozoflardan destek alıyor. Kitaptan seçtiğim bazı alıntılar:
Statü sahibi olamamış bireyler toplumların gözünde birer "hiç" tir, onlara sert muamele edilir, renkli kişilikleri görmezden gelinir ve kimlikleri horlanır. Alçak statünün sonuçları yalnızca maddi açıdan ele alınmamalıdır. Statü edinememiş olmanın cezası (meseleyi geçimimizi sağlamanın ötesinde değerlendirecek olursak) sadece fiziksel rahatsızlıkla sınırlı kalmaz. Daha da önemlisi, alçak statü kendimize olan saygımızı yerle bir eder.
Modern dünyada, geçmişe göre gelirimiz daha fazlaymış gibi görünebilir; ancak modernitenin getirdiği zenginlik yalnızca görüntüdedir. Aslında artık daha fakiriz; çünkü beklentilerimiz fena halde tetiklenmiş, paramızın yettiğiyle elde edebildiklerimiz arasında derin bir uçurum oluşmuştur. Olduğumuzla, "aslında olabileceğimiz" kişi arasında dağlar kadar fark vardır artık. Modern toplumlar, yabanıl bir insana göre çok daha güçlü bir mahrumiyet hissiyle baş başa bırakır bizi. Rousseau'nun savı da şöyle devam eder: "İlkel ve yabanıl işçi en azından başını sokacak bir yuvası varsa, yiyecek birkaç elma ya da fındık bulabiliyorsa, akşamlarını ilkel bir enstrümanla müzik yaparak ya da keskin taşlarla bir balıkçı kanosu yontarak geçirebiliyorsa, bu dünyada hiçbir şeyinin eksik olmadığını düşünebilirdi pekala."
Kibar olmak, okulda başarılı olmak, büyüyünce de mevki ve prestij sahibi olmak toplum tarafından sevilmemizi sağlar. Bir zamanlar sadece yumuşak ve pürüzsüz bir cildimiz, etrafa güvenle bakan kocaman gözlerimiz olduğu için ya da mutfakta yerde oyuncak küpleri başarıyla üst üste koyabildiğimiz için sevilir ve alkışlanırken, büyüdüğümüzde yaptığımız işler karşılığında sevgi görmeye başlarız. Ancak başarılarımızla etrafımızdakilerin ilgisini çekmeye başlasak da aslında bir yandan içimizi kemiren yegane istek, bebekken bize gösterilmiş olan o koşulsuz ve karşılıksız sevgiye yeniden ulaşmaktır. Bu içimizi yiyip bitiren isteği kanıtlayan bir gerçek de şudur: en aşağılık yalaka bile bir başkasıyla arkadaşlık etmesinin gerçek nedeninin onun gücü ya da şan şöhreti olduğunu itiraf etmez.
Felsefecilerin verdiği mizantropik tavsiyenin izinden gidebilmek için, kendi statümüzü sabitlemeye duyduğumuz o aptalca tutkuyu teslim etmeliyiz. Kendi değerimizle ilgili mantıksal temellere oturan sağlam tatminler yaratmayı gerektiren, neredeyse olanaksız bir görevdir bu; çünkü bizim hakkımızda olumsuz yargılarda bulunan herkesle kuramsal anlamda düello etmeyi ve onları (yine kuramsal olarak) öldürmeyi gerektirir.
"Biri beni hor mu görüyor? Kendi bileceği iş. Ama ben, hor görülmeyi hak ettiğimi düşündüğüm bir şey yapar ya da söylersem, işte o zaman benim bileceğim bir iş."
BEĞENDİĞİM İÇERİKLER:
Bu hafta beğendiğim ve sizlerle paylaşmak istediğim içerikler:
Kız Başına'dan İstanbul Sözleşmesi'nin güncel durumu hakkında bilgilendirme içeriği İçerik yaratıcısı: @kiz_basina Platform: Instagram İçeriğe Git
Eren Boz'dan beş maddelik Aptallıktan Kurtulma Kılavuzu İçerik yaratıcısı: @erenbous/ Platform: Instagram İçeriğe Git
Fikritakip, Sivas KAtliamı'nı kronolojik olarak anlatıyor. İçerik yaratıcısı: @fikritakipco Platform: web sitesi İçeriğe Git
13 yaşındaki Merve Akpınar'ın röportajı ve incelenmesi İçerik yaratıcısı: @turkishdictionary Platform: Instagram İçeriğe Git
Femmes'ten: "tecavüzlerin sebebi kadınların kıyafeti olsaydı..." İçerik yaratıcısı: femmes.tr Platform: Instagram İçeriğe Git
Mert Dolapçıoğlu'ndan FOMO karikatürü İçerik yaratıcısı: @mertdolapciogluu Platform: Instagram
Evrensel'den kapsamlı bir Çocuk İstismarı Dosyası: Nasıl önlenebilir, çocuklar için ne yapılması gerekir? İçerik yaratıcısı: @Evrensel Platform: Web sitesi İçeriğe Git
Kendime Karşı: "kötülük yapmaya halim olmuyor." İçerik yaratıcısı: @kendimekarsi Platform: Instagram İçeriğe Git
Yakın İlişkiler'den bebek sahibi olmanın partnerler arasındaki ilişkiyi nasıl etkilediğini açıklayan içerik İçerik yaratıcısı: @yakiniliskiler Platform: Instagram İçeriğe Git
Aslı Alpar: "Türkiye'yi pas geçeceğiz güzel çocuk..." İçerik yaratıcısı: @aslialpar Platform: Instagram İçeriğe Git
Bu haftalık da bu kadar. Gelecek hafta görüşmek üzere. Huzurlu kalın! Huzursuz Beyin.
Comments