top of page

Haftalık Psikoloji Bülteni'ne üye ol

Teşekkürler.

HUZURSUZ EMOŞ.jpg

Sosyal fobi ve empati ilişkisi




Sosyal fobisi olan kişilerin daha yüksek empati özelliklerine sahip olup olmadığına dair araştırmalar son yıllarda ivme kazandı. Bu araştırmalardan bir tanesi de geçtiğimiz günlerde Clinical Psychological Science’ta yayımlandı.


Araştırma, sosyal fobisi olan kişilerin diğer insanların duygularını anlamada ve hissetmede daha başarılı olduğunu ancak bu insanlara tavsiyeler vermede diğer insanlara göre daha yetersiz kaldıklarını ortaya koyuyor.


Ne kadar ilginç değil mi, sanki içinizde okyanus taşıyorsunuz ama karşınızdakine suyun dibindeki çamuru veriyorsunuz.


Sosyal fobiden muzdarip kişilerin daha yüksek empati özelliklere sahip olmasının başlıca nedeni karşısındaki insanların mimiklerine, yüz ifadelerine ve ses tonlarına karşı daha duyarlı olmaları.


Ancak bu duyarlılık iki ucu keskin kılıç gibi. Diyelim ki evinize bir alarm sistemi kurmak istiyorsunuz. Doğal olarak harekete karşı duyarlı bir dedektor istersiniz. Ama dedektör aşırı duyarlı olursa ve çevredeki sineklerin uçuşunda bile ötmeye başlarsa problem olur.


Aynı sorunu insanların duygularını okumada da yaşarız.


Çevremizdeki insanların mimiklerindeki, yüz ifadelerindeki, ses tonlarındaki en ufak değişimlere karşı aşırı duyarlılık hayatımızı ve ilişkilerimizi zorlaştırabilir.


Çünkü sosyal fobi yaşayan kişilerde asıl sorun, diğer insanlardan bilgi toplamakta değil, bu bilgileri yorumlakta başlıyor. Sosyal fobiden muzdarip kişiler, bütün bu değişimleri kendilerine yormaya meyilli oluyor. Yani en ufak sinirli bir mimiği, kendisine yönelik bir reddediliş iması olarak algılayabiliyor; o kişinin bir başka nedenden dolayı böyle sinirli olduğuna ihtimal ver(e)miyor.



Dolayısıyla sosyal fobisi olan kişiler bilgileri toplamakta çok iyi olabilir ancak bu bilgileri doğru yorumladığı anlamına gelmiyor.


Oysa psikoloji - psikoterapi alanında aşırı duyarlılık sahibi birçok başarılı psikoloğun / psikoterapistin olduğunu biliyoruz. Peki bu nasıl oluyor?


Çünkü aşırı duyarlılığın getirdiği reddedilmeye yönelik aşırı hassasiyet, hem terapiyle, hem eğitimle, hem de pratikle zaman içinde azalabiliyor.


Geriye okyanusun suyu, empatinin gücü kalıyor.



Alıntılar:

Karen Auyeung, Lynn E. Alden - Accurate Empathy, Social Rejection, and Social Anxiety Disorder






Комментарии


bottom of page